Osmaniye Valiliği tarafından Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100. Yıldönümü onuruna resepsiyon düzenlendi. Vali Dr. Erdinç Yılmaz ve eşi  Doç. Dr. Şenay Yılmaz Hanımefendinin ev sahipliğinde Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Lezzet Vadisinde düzenlenen Cumhuriyet Resepsiyonuna,  Osmaniye Milletvekili Dr. Asu Kaya, 24. 25. ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili Dr. Suat Önal, 12’nci Komando Tugay Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Belediye Başkanı Kadir Kara, Cumhuriyet Başsavcısı Uygur Kaan Arısoy, İdare Mahkemesi Başkanı Emine Ünsat, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Baro Başkanı Mehmet Karakoç, Vali Yardımcıları Hakan Yavuz Erdoğan, Aziz Onur Aydın ve  Yunus Emre Şahin, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Halit Gülten, İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Gizlice, İlçe Belediye Başkanları, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Şehitlerimizin aileleri ile Gazilerimiz ve yakınları katıldı.

        Vali Dr. Erdinç Yılmaz ve eşi Doç. Dr. Şenay Yılmaz Hanımefendi Resepsiyona katılan davetlileri karşılayarak, Cumhuriyet Bayramını kutladılar. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan Resepsiyonda, ekrandan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyetimizin 100. Yılı dolayısıyla yaptığı konuşma yayınlandı.

       Resepsiyonda konuşan Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Cumhuriyetimizin 100. Yılı onuruna düzenlenen resepsiyona katılan tüm konuklara teşekkür ederek başladığı konuşmasının devamında, "Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında bizim binlerce yıllık devlet geleneğimizin toprakla buluşmuş son fidanı olarak doğdu. Aradan geçen 100 yılın sonunda artık Cumhuriyetimiz ulu bir çınar olarak büyümesine, gelişmesine devam ediyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir yandan köklerine daha sıkı sarılan, diğer yandan semaya doğru daha fazla yükselen, kendi gövdesiyle birlikte geniş bir alanda güvenin, huzurun, umudun adı olan bir devlettir. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu Cumhuriyet yönetiminde milletimizin bütün bireyleri yönetime katılmakta ve söz sahibi olabilmektedir. Çünkü Cumhuriyet yönetiminde bütün vatandaşlar eşit haklara sahiptir. Elbette ki yönetme ve yönetilme hakkını elinde tutan Türk milletinin, Cumhuriyet ile kuvvet bulan yetkisiyle sorumluluk duygusu da daha milli bir hassasiyetle gelişmiştir. Nitekim bu şanlı millet, devlet ve milletin en çetin şartlar altında maruz bırakıldığı en hain teşebbüslere, bu milli hassasiyetle nasıl karşılık verdiğini çok yakın bir tarihte, dost-düşman bütün dünyaya göstermiştir. Devletimiz, Cumhuriyetin verdiği güç sayesinde uluslararası camiada önemli bir yere sahip olmuş, Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygar ülke olma yolunda laik, sosyal, hukuk ve demokrasiyi benimsemiş Cumhuriyet yönetimi ile kat ettiğimiz mesafe takdire şayandır. Cumhuriyet bize millet olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazandırmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu ve bütün dünyayı kendine hayran bırakan başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile arkadaşlarının yeni devletimiz için belirledikleri bir hedef vardı. Aynı zamanda Atatürk’ün bizlere vasiyeti olarak da görebileceğimiz bu hedefin adı, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti olarak; 100. Yaşımızda, bu hedef doğrultusunda ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılâplarının ışığında; Milli Mücadele'de ortaya koyduğu ruhla bugün yıkıcı, bölücü terör unsurları karşısında Cumhuriyet'e ve Milli İrade'ye sahip çıktığımızı tüm dünyaya haykırıyoruz. Ne mutlu ki bu ruh ve tarih şuuruyla ülkemizi geleceğe taşıyoruz. Sürekli gelişen ve yenilenen bir Türkiye ortaya çıkarmak için üretimden teknolojiye, bilgi çağından, savunma sanayisine kadar neredeyse her alanda gönülden bağlı olduğumuz cennet vatanımızı “Türk’ün Asrı Türkiye Yüzyılında” hak ettiği konuma taşıma gayreti içerisindeyiz."diye konuştu.

Vali Yılmaz sözlerinin devamında, "El ele, gönül gönüle güzel yurdumuzda huzur, barış ve dayanışma içinde, çağdaş, laik, sosyal hukuk devletinde yaşamanın değerini çok iyi bilelim. Bu devletin vatandaşları olarak şunu da çok iyi biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kadar güçlü olursa, bütün vatandaşlarımız da o kadar güçlü ve mutlu olacaktır. Dünyada barış ve huzurun sağlanmasının teminatı olacağı da muhakkaktır.  Bütün dünya şunu iyi bilsin ki; bizi tutsak etmek, esaret altında yaşatmak isteyenler asla muvaffak olamayacaklardır. Çünkü bu topraklar; elleri nasırlaşmış, yüreği tunçlaşmış, "vatan vatan" diye haykırarak erkeğinin yanında kundaktaki çocuğu ile cepheden cepheye koşan anaların yurdudur. Asla unutulmamalıdır ki, Cumhuriyeti ayakta tutan yegâne kuvvet, milletin ta kendisidir. Bizler de Millet olarak Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En Büyük Eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkıp; onun fikirleri ışığında el birliği ile çalışarak Ülkemizi Türkiye Yüzyılında daha ileri seviyelere getirmek için her türlü fedakârlığı göstermek zorundayız.  Sözlerime son verirken, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımız uğruna fedakârca şehit ve gazi olan istiklâl mücadelemizin tüm kahramanlarını en kalbi duygularımla, rahmetle ve şükranla yâd ediyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Türk’ün Asrı Türkiye Yüzyılında Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun! Ne Mutlu Türküm Diyene!"dedi.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanat Fakültesi Müzik Bölümü Çok Sesli Korosu, seslendirdikleri şarkılarla Resepsiyona renk kattılar. Resepsiyon sonunda Vali Yılmaz ve protokol mensupları, Cumhuriyetimizin 100. Yılı için hazırlanan pastayı kestiler.

">