Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Anıtına çelenkler sunuldu. Devlet Bahçeli Meydanında düzenlenen törene; Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Osmaniye Milletvekilleri Seydi Gülsoy ve Dr. Asu Kaya, 12’nci Komando Tugay Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Belediye Başkanı Kadir Kara, Cumhuriyet Başsavcısı Uygur Kaan Arısoy, Adalet Komisyonu Başkanı Ferhat Karakuş, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Baro Başkanı Mehmet Karakoç, Vali Yardımcısı Aziz Onur Aydın, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Halit Gülten, İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva, İl Genel Meclisi Mehmet Ali Gizlice, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, İlçe Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Şehitlerimizin aileleri ile Gazilerimiz ve yakınları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

        Valilik Makamı, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin Atatürk Anıtına sunulması ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile devam etti.

        Törenin devamında Vali Dr. Erdinç Yılmaz, şeref defterini imzalayarak, şöyle konuştu, "Kurtuluş Savaşı’nda tarihin en zorlu sürecini yaşayan necip milletimiz, Anadolu’nun her karış toprağında, bağımsızlığımızın nişanesi olan ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde hür yaşama ülküsüyle mücadeleler vermiştir. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” diyerek andığı o yıllar Türk’ü tanımayan sömürgecilerin bu topraklara göz diktiği en buhranlı yıllardır. Tarihte elde ettiğimiz zaferleri sindiremeyen, Türk’ün tokadını hiçbir zaman unutmayan ve bize yâr olan bu vatan topraklarına göz diken ve bizi göndermek isteyen emperyalist güçler işgal girişiminde bulunmuş fakat Türk’ün bağımsızlığına, birliğine ve beraberliğine olan düşkünlüğünü unutmuşlardı. İstiklal mücadelemizde Anadolu toprakları titredi ve kendine geldi. Topraklarını düşmana vermek yerine canını vatan toprağına vermeyi yeğleyen aziz milletimiz, şehir şehir ayağa kalkmış ve Kuvayı Milliye birlikleriyle bağımsızlık meşalelerini yakmaya başlamış ve dünyada eşi benzeri olmayan bir mücadele vermiştir. Bağımsızlık meşalesi Anadolu topraklarının her karışında olduğu gibi kahramanlığın diyarı aziz memleketimiz Osmaniye’mizde de yakılmaya başlar. Osmaniyeli Kuvayı Milliye birlikleri bu bereketli topraklara düşman postalı değdirmemek için yekvücut olur. Bugün olduğu gibi kadın erkek demeden, küçük büyük demeden her zaman vatan topraklarının savunması için hazır olan Osmaniye 102 yıl önce bugün, büyük bir fedakârlık göstererek düşmanları bu topraklardan ebediyete kadar kovmuştur."dedi.

        Vali Dr. Erdinç Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti, "Bugün Osmaniye için öyle bir gündür ki; bu verimli topraklarda, milli birlik ve beraberlik ruhunun azmiyle, atalarımızın Fransızlara karşı bağımsızlık bayrağını açarak, vatan sevdası uğruna şanlı Türk Milletinin yazdığı ve sonsuzluğa armağan ettiği destanın günüdür. Bu öyle bir destan ki; kağıdı vatan evlatlarının parkalarından, mürekkebi kanlarından, kalemi de kurşundan. Sayfaları vatanın dört bir yerinde yazılmış, her satırına bir şehit verilmiş, cildi ay yıldızla bezenmiştir. İşte bu yüzden, Ey Türk evladı; Bastığın yerleri toprak diyerek geçemezsin çünkü o öyle bir toprak ki; cepheye yürüyen yiğitlerin, dağların burcunda şafak olan mertlerin, göklere yükselip bayrak olan Şehitlerin diyarıdır. Çünkü bu memleket; 7 Ocak tarihinde Fransızların işgal girişiminde bedenlerini siper edip, düşmana geçit vermeyen, “Eğer ben şehit olursam, cesedimi düşmana bırakmayın.” diyen ve elindeki bayrağıyla şehit olan Rahime Hatun gibi, Palalı Süleyman, Saim Bey gibi şanı bütün yurda yayılan kahramanların diyarıdır. Bu memleket öyle bir memleket ki; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Toros Dağlarının tepelerinde tek bir evin bacası tüter hâlde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem. Bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istiklali uğruna ölürüm.” sözünde ifade ettiği gibi bayrağı göğsüne sarıp istiklal uğruna kendini feda eden, aslan misali kükreyip meydanlara atılan ve büyük kahramanlıklar gösterenlerin memleketidir. Amanos Dağları’nın eteklerinde, Ceyhan nehrinin suyuyla beslenen tarlaların yeşil örtüsü olan fıstık üretimiyle tarıma can veren, toprağından bereket fışkıran, yiğitler yetiştiren, turpun anavatanı, fıstığın başkenti, güzel ve kadim şehir, Şehitler Diyarı Osmaniye, bizlerin gözünde bir şehrin çok ötesindedir; Osmaniyeliler ise kelimenin tam manasıyla “kahraman” sıfatına layıktır.

Sen cennet kadar güzel kahraman Osmaniye,

Kurtuluş yıllarında tutuştun ateş oldun.

Yedi Ocak’ta bin ders vererek düşmanlara,

Yükseldin gökyüzünde, yükseldin güneş oldun!

Bugün bu vatan toprağı, 7 Ocak Kahramanları sayesinde güneş gibi aydınlanıyor. Bu yüzden bu bayram gökte bayrak gibi doğan kahraman Osmaniye’nin bayramıdır. 7 Ocak, Zaferlerle örülmüş tarihimize altından bir halkanın daha eklenmesidir. Biz Osmaniyeliler için takvimlerimizin en kıymetli günü, millî ve manevi hislerimizin doruğa ulaştığı zamanların en güzelidir.“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” inancıyla bu topraklar bize vatan olmuştur. Biliyoruz ki; bugün huzur ve refah içerisinde yaşıyorsak, bunu şehadete ereceğini bile bile, iman dolu göğsüyle cennete yürüyen vatansever Şehitlerimize ve kahraman Gazilerimize borçluyuz. Onların bize emanet ettiği kutsal vatanımıza gözümüz gibi bakmalı, kıymetini çok iyi bilmeli ve değerlerimize çok iyi sahip çıkmalıyız. Unutmayalım ki; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde; ekonomik kalkınmadan büyümeye, sosyal hizmetlerden diplomasiye, yerli üretimden eğitim ve sağlığa kadar, Türkiye Yüzyılı hedefine istikrarlı bir şekilde ilerliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle 7 Ocak Kurtuluş Bayramımızı en kalbi duygularımla tebrik ediyor; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Millî Mücadele’nin bütün kahramanlarını ve aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Şehitler Diyarı Güzide Osmaniye’mizin yiğit ve mert evlatları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 7 Ocak Kurtuluş Bayramınız kutlu olsun! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"

           Vali Yılmaz’ın şeref defterini imzalamasının ardından tören sona erdi.